KOMÜNİST PARTİ ÜYELİĞİNDEN TÜRKİYE GAZETESİ YAZARLIĞINA UZANAN
KARANLIK YOLCULUK
Türkiye Gazetesinde yazarlık yapan Fuat Uğur her dönem
farklı ideolojilerin sesi olsa da aslında kendisinin hiç değişmeyen en belirgin
özelliği komünist olmasıdır. Şu an kendisine dindar bir görünüm vererek
Işıkçılar cemaatine katılmış olması veya mütedeyyin bir gazete olan Türkiye
gazetesinde yazarlık yapması komünist düşünceye olan bağlığını hiçbir şekilde
değiştirmemiştir.
Zira üyesi olduğu Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) 12
Eylül 1980 ihtilalinden sonra legal olarak çıkarmaya başladığı Alınteri,
Adımlar, Açılım isimli dergilerde son derece etkin roller üstlenmiş, özverili
çalışmalar yapmıştır.
Şimdilerde de komünizmin oldukça yaygınlaşmasını, basında propagandasının
rahatça yapılabiliyor olmasını, 20 yıl önce “ben komünistim” diyenin hapse
atıldığını ama şimdi birçok komünist partinin kurulmuş olmasını “Türkiye’deki
özgürlüklerin geldiği nokta” diyerek sevinçle karşılamaktadır.
Fuat Uğur, Ukrayna-Rusya arasındaki savaşta Rusya’yı haklı
gören, Doğu Türkistan meselesinde Çin’i savunan fikirleriyle aslında Maocu Doğu
Perinçek ile tümüyle aynı çizgidedir.
FETÖ’ye dizdiği methiyeler, Samanyolu TV’de yaptığı
programlar, 15 Temmuz hain darbe girişiminden sadece birkaç ay önce kaleme
aldığı darbe imalı yazılar kendisinin aslında birtakım karanlık odaklarla nasıl
içli dışlı olduğunu açıkça göstermektedir. Bu karanlık yapıların en başında ise
İngiliz Derin Devleti gelmektedir.
Osmanlı’dan beri süregelen İngiliz Derin Devleti, faaliyet
gösterdiği her coğrafyada küçük menfaatler karşılığında kendisine hizmet etmesi
için kaypak, sinsi, takiyeci, müfteri insanlar devşirmektedir. Özellikle halkı
ve kamuoyunu dezenformasyon yoluyla provoke edebilecek, her dönem varlığını
sürdürebilen, rüzgârın estiği yöne göre şekil alan, hiçbir konuda milli duruş
sergileyemeyen kişileri seçmekte ve kendi fikirlerini dikte etmektedir.
Kendisini gizleyerek her zaman perde arkasından kirli
planlarını yürüten İngiliz Derin Devleti bu yönüyle Türkiye için en önemli beka
sorunudur.
Halkımız ve devletimizin yetkili mercileri Fuat Uğur gibi
bilerek veya bilmeyerek bu kirli yapının içerisine dahil olmuş, kalemlerini
kiraya vermiş, sağcı-muhafazakâr görünümlü komünistlere karşı son derece
dikkatli olmalıdır.
Başta Devletimiz olmak üzere milli şuuru yüksek necip Türk
milleti, sinsi ve habis bir yapılanma olan İngiliz Derin Devleti’nin ülkemiz
üzerindeki kirli planlarını gerçekleştirmesine asla müsaade etmeyecektir.